Bir çocuk, yeni doğmuş kız kardeşini ilk kez görür ve ardından yürek burkan bir sırrı ortaya çıkarır

Bir bebeğin doğum günü her zaman unutulmaz bir olaydır. Odada, heyecan ve yorgunlukla dolu bir huzur hakimdir. Anne, yatağında solgun ama mutlu bir yüzle uzanırken, baba yanında durup elini tutuyordu.

Yanlarında, hemşirenin kucağındaki battaniyeye heyecanla bakan bir büyükanne vardı.
Tam da bu sırada, elinde sakladığı bir peluş tavşanla altı yaşındaki Lucas adlı bir çocuk odaya girdi. Bu günü dört gözle bekliyordu, çünkü ağabey olmayı hayal ediyordu. Gözleri ışıl ışıl parlıyordu ta ki bebeğe bakana kadar.

Lucas yaklaştı ve yeni doğan kız kardeşinin yüzüne dikkatlice baktı. İlk başta sessizdi. Sonra kaşlarını hafifçe çattı, bir adım geri çekildi ve şöyle dedi:

— Bu benim kız kardeşim değil.

Oda bir an için durdu. Babası, hafif bir endişeyle oğluna baktı:

— Neden böyle söylüyorsun, Lucas?

Çocuk sessiz kaldı. Dudaklarını sıkmış, gözleri gerginlikle doluydu.

— Haydi, açıkla, — babası hafif bir sesle devam etti, onun önünde eğilerek. — Nesi var, ne oldu?

Lucas uzun süre sessiz kaldı, sonra nihayet fısıldadı:

— Sen, her zaman bizimle olacak demiştin. Ama anne, içinde iki kalp olduğunu ama sonra sadece birinin kaldığını söyledi…

Sessizlik neredeyse elle tutulur bir hal almıştı. Anne gözlerini kapadı. Dudakları titredi. Gözyaşları yanaklarından aşağı süzülmeye başladı.

— Bunu konuştuğumuzu hatırlıyor musun? — diye sesi titreyen bir şekilde sordu.

Lucas başını salladı.

— Duydum. Sen benim uyuduğumu sanmıştın o zaman. Ama ben uyumuyordum. Sen ağlıyordun. Babam saçlarını okşuyordu. Ve her şeyin düzeleceğini söylüyordu.

Babası, eşine baktı. O günü hatırlıyordu. Doktorlardan biri, ikizlerden birinin gelişmeyi durdurduğunu söylemişti. Lucas’a söylememeye karar vermişlerdi. Henüz çok küçük olduğu için buna gerek olmadığını ummuşlardı. Ama çocuklar, yetişkinlerin düşündüğünden çok daha fazlasını fark ediyorlar.

— Öyleyse, bu benim kız kardeşim mi? — diye sordu Lucas, yeniden bebeğe bakarak. — Ve artık diğerinin olmadığını mı söylüyorsun?

Babası onu sıkıca kucakladı ve gözyaşlarını zorlukla tutarak,

— Evet, oğlum. Sadece bir kız kardeşin var artık. Ama her ikisini de anımsayabilirsin, istersen.

Lucas başını sallayarak yaklaştı. Kız kardeşinin minik eline dokundu ve gülümsedi.

— Ben yine de ağabeyi olacağım. Hem de ikisinin. Sadece… farklı bir şekilde.

O anda anlaşıldı: Çocuk, yetişkinlerin zorlandığı bir gerçeği sadece anlamakla kalmayıp, kabullenmişti de.
Bazen en önemli konuşmalar, en az hazır olduğumuz zamanda gerçekleşir ve çoğu zaman çocuklar, itiraf etmeye korktuğumuz şeyleri yüksek sesle dile getirirler.

Siz hiç çocukların düşündüğümüzden daha fazlasını anladığını fark ettiniz mi?
Hikayenizi paylaşın — bu tür anlar önemlidir.